R O L

Bu proje, sanatın sınırlarını keşfeden, onu sabit bir nesne olmaktan çıkarıp akışkan, değişken ve yaşayan bir organizmaya dönüştüren bir deneyimdir. Seçilen obje, gelişmiş 3D tarama teknolojileriyle yakalanacak ve sayısız noktaya ayrılarak dijital bir form kazanacaktır. TouchDesigner’ın büyülü dünyasında, bu noktalar hareket etmeye, şekil değiştirmeye, bozulmaya ve yeniden doğmaya başlayacak. Ancak bu değişim rastgele değil, insan varlığının dokunuşuyla yönlenecek. İzleyiciler, yalnızca varlıklarıyla bile objeyi dönüştüren bir kuvvet haline gelecekler.

Bu proje, sanatın öznesi ve nesnesi arasındaki sınırı sorgular. İzleyici pasif bir gözlemci midir, yoksa eserin gerçek yaratıcısı mı? Fiziksel obje mi sanat eseridir, yoksa onun dijital dünyadaki yankısı mı? Ya da belki de gerçek eser, bu iki dünya arasındaki köprüyü kuran ve ona yön veren izleyicinin kendisidir. Kim ana karakter? Kim gölge? Kim biçimlendiriyor, kim biçimleniyor? Eser, bu soruların içinde dalgalanıyor, her an yeniden yazılıyor.

Teknik Uygulama:

1- 3D Tarama Süreci:

• Fiziksel obje, [Lidar / Photogrammetry / 3D Scanner] teknolojileri kullanılarak dijital dünyaya aktarılacak.

• Dijital beden, [OBJ / PLY / STL] formatında kristalize edilecek.

2- Point Cloud Dönüşümü:

• 3D model, bir noktalar okyanusuna (point cloud) dönüşerek dokusuz, yalnızca formdan ibaret bir yapıya bürünecek.

3- TouchDesigner İçinde İşleme:

• Bu noktalar, ses dalgaları gibi titreşecek, izleyicinin varlığıyla biçimlenecek.

• Noise algoritmaları, deformasyonu doğanın kendisi gibi organik kılacak, eser hiçbir an aynı kalmayacak.

4- İnteraktif Mekanizma:

• Sergi alanındaki [Kinect / Depth Camera / Webcam] izleyiciyi algılayacak, hareketlerini bir dalga gibi eserin içine akıtacak.

• El hareketleri, yüz ifadeleri, bedenin varlığı noktaların akışına yön verecek.

İzleyici Deneyimi:

• İzleyici artık yalnızca bir gözlemci değil, eserin içindeki bir güç olacak.

• Varlığıyla eseri şekillendiren, hareketiyle ona yön veren bir yaratıcıya dönüşecek.

• Hiçbir deneyim aynı olmayacak, her izleyici kendine ait bir iz bırakacak.

Sanatsal ve Konsept Bağlamı:

Bu eser, fiziksel ve dijital gerçeklik arasındaki bulanık sınırları keşfederken, sanatın ölü bir nesne olmadığını, yaşayan, değişen bir organizma olduğunu hatırlatıyor. Gerçek varlık nerede başlıyor, nerede bitiyor? Bir objeye bakarken onun bir yansımasını mı izliyoruz, yoksa bizim algımız mı onu var eden? İnsan, sanatın izleyicisi mi, yoksa onun öznesi mi? Belki de sanat, yalnızca insan dokunduğunda var oluyordur. Belki de sanat, yalnızca bizim ona baktığımızda nefes alıyordur.

Teknik Gereksinimler:

• Bilgisayar Donanımı: Eseri gerçek zamanlı çalıştıracak yüksek işlem gücüne sahip bir bilgisayar.

• Kamera Sistemi: Kinect v2 / RealSense Depth Camera / Hareket algılayan bir göz.

• Projektör / Ekran: Dijital yankının sergileneceği bir yüzey.

• Ses Sistemi (Opsiyonel): Noktaların fısıltılarını duyuracak bir frekans.